30 Mart 2017 Perşembe

LYS Anneleri İyileştirici Etkileşim Grubu...


YGS sonrası çocuğunuza en doğru ve en motive edici desteği siz verin...


Sizi İyileştirici Etkileşim Grubumuza bekliyoruz....


YGS sonrası sonuçlar bazılarınız için beklediğiniz gibi bazılarınız için ise beklediğinizden daha kötü geldi.
Bu süreçte sınav sonucuna üzülürken diğer taraftan yıllardır gece gündüz demeden yetiştirip büyüttüğünüz ve hayata kazandırmaya çalıştığınız yavrunuzun üzüntüsü,stresi ve gelecek kaygısı sizi sarıp sarmaladı.
Kaygı ve Stres bulaşıcıdır...
Ancak;
Her zaman olduğu gibi "Güçlü Olmak Zorundasınız"...


Peki bu nasıl olacak?


Her çocuğun ilk öğretmeni,ilk doktoru ve ilk psikoloğu Annesidir.
Bu kaygı ve stresten kurtularak rahatlamak ve çocuğunuzun başarısı için çözüm üretici olmak için Grupla Danışma süreci size iyi gelecek..
Aynı sorunlara farklı çözüm önerileri,farklı sorunlara farklı bakış açıları ve tam bir psikolojik destek sizi bekliyor..
Sizin gibi çocuğu sınava girecek olan, 6 yada 8 kişiden oluşacak Anne Etkileşim Grubumuz size iyi gelecek....

Hafta içi Her Çarşamba       12.00 - 13.30

Hafta sonu Her Cumartesi  11.30 - 13.00

Başlangıç Tarihi : 05 Nisan 2017 Çarşamba

Toplam 8 hafta

İletişim: 0 505 759 86 53

7 Mart 2017 Salı



AVRUPA'DA HER ÖĞRENCİNİN BİR KOÇU VAR...

SİZİN ÇOCUĞUNUZUN DA ERKEN YAŞTA BİR KARİYER KOÇU OLMALI...


Otomatik alternatif metin yok.

HERKESE MERHABALAR.....

7-17 yaş çocukları için Kariyer Koçluğu sistemi çocuğunuzun hayatında çok şey değiştirecek..
16 yıllık Psikolojik Danışman,Öğrenci Koçu ve üç çocuk annesi olarak çocuklarımız ve öğrencilerimiz için çok önemli bir çalışmanın öncüsü olmak beni mutlu kılıyor..
Maalesef;
Çocuklarımız hedefsiz
Çocuklarımız plansız
Çocuklarımız motivasyonsuz
Çocuklarımız kariyer hedeflerini belirlerken çok yalnız....

Avrupa ülkelerinde çocuklar edinmek istedikleri meslek gruplarına ait ilgi ve yeteneklerini çok küçük yaşlarda tanımaya başlarken bizim ülkemizde 11.sınıfa gelen öğrenci neden hala acaba alan değiştirmeliyim diye düşünmekte?



Biz Psikolojik Danışmanlar,öğretmenler ve ebeveynler çocuklarımızı bir şekilde tanıyoruz ama onları hedefe götürecek desteği zamanında,doğru ve etkili bir şekilde sunamıyoruz.
Nerede yanlış yapıyoruz ve neden geç kalıyoruz?
Avrupa'da her yetişkinin bir Yaşam Koçu ve her öğrencinin onu hedefine taşıyan bir Öğrenci Koçu var...Neden Avrupa buna ihtiyaç duyuyor...
Çocuğunuza kariyer planları yaparken psikolojik sorunlarına destek olacak akademik başarısını arttırmak için öğrenci koçluğu çalışmasını yürütecek bir KOÇUNUZ olacak..
Nerede mi?
Bir telefon kadar yakınınızda...
0 505 759 86 53


Öncelikle işe Kariyer koçluğunun tanımıyla başlayalım...

KARİYER KOÇLUĞU NEDİR?
Kariyer Koçluğu; öğrencilerin mesleki gelişimini hızlandırmak, gerçekçi ve tutarlı mesleki eğitsel planlar yapmalarını sağlamak üzere düzenlenmiş,bireysel olarak öğrencinin yaş düzeyine uygun hazırlanmış, kariyer farkındalığını arttırıcı etkinlikler, testler,envanterler ve psikolojik danışma ile güçlendirilmiş aile danışmanlığı ile zenginleştirilmiş sistemini kapsar.
Kariyer eğitimlerinin daha çok kişiye özel şekilde yapıldığı; psikoloji de kullanılan bireyi tanıma tekniklerini temel alarak kişinin mesleğe ve doğru eğitim kurumlarına yönlendirilmesini sağlayan bunu yaparken psikolojik destek veren danışma sistemidir.
Yani şu an pek çok kurumun yaptığı Kariyer Danışmanlığı "İş Rehberliği" nden başka bir anlama gelmemektedir.
Kariyer Koçluğunda kritik olan; bireyin psikolojik açıdan ilgi ve yeteneklerinin gelişimsel düzeyine uygun bir analizle değerlendirilmesi ve yönlendirilmesidir.
Hedef belirlemede ve özellikle karar vermede sorun yaşayan bireylere psikolojik destek vererek önce bu kritik gedikleri kapatmak ve danışanın yoluna devam etmesini sağlamak gerekmektedir.

7-17 YAŞ KARİYER KOÇLUĞUNUN FARKI NEDİR?

Etrafınızda kariyer danışmanlığı yapan pek çok kişi ve kurum yetişkinlere uygun iş olanaklarını sunmaya çalışan yetişkinler için yapılandırılmış bir sistemi içermektedir.
Oysa 25 yaş hedef belirleme ve meslek seçimi için son derece geç kalınmış bir yaştır.
Benim Kariyer Koçu olarak hedefim 7 yaşından itibaren çocuklarımızın hayatına yön verecek doğru adımları atmalarına destek olmak.
Bu nedenle 7-17 yaş kariyer koçluğu ;erken yaşta kariyer eğitimi verecek özel bir danışma sistemi olacak.
Sizlere ve çocuklarınıza hedefe ulaştırıcı , başarı ve mutluluk odaklı çözümler sunacağım...
Benimle kalın....

24 Şubat 2017 Cuma

ÇOCUKLARIN YAŞAM RİTMİNİ BOZMAMAK....


ÇOCUKLAR KENDİ YAŞAM RİTİMLERİ İLE DÜNYAYA GELİRLER....


YA SONRA....

Sonra "Ne" mi olur?

İlk çocuk... Çok sevdiğimiz eşimizle, benzersiz olan "kendimiz"in birleşiminden meydana gelen bir mucizeyi kucağımıza alırız...

Bu harika ve çılgınlık derecesinde mutluluk verici duygu bebeğimiz için " En Doğrusunu,En Güzelini,En Mükemmelini"
yapmamız gerektiği saplantısını geliştirmemize neden olur...



Bu düşünce ile yola çıkıp yüzlerce kitap okuruz,onlarca uzman dinleriz,başarılı çocuklar yetiştirmiş tecrübeli ebeveynlerle konuşuruz..Bunun üzerine kendi karakterimizi ekleriz; yepyeni ama KARMAKARIŞIK bir ebeveynlik stili geliştirip bebeğimizin saf ve bir o kadar basit-kolay dünyasına müdahale etmeye başlarız...

Oysa ki onun beklentisi o kadar açık ve nettir ki.. Sevilmek,dokunulmak, karnını doyurmak,temizlenmek,hasta olduğunda bakılmak ve en önemlisi sıcak bir aile ortamının doğal üyesi olabilmek..

Oyuncak olarak mutfaktaki plastikler bile yeter ona yanında bir kaç boya kalem ve kağıt... Bahçede toprakla oynarken yaptığı çamur heykeller, evde çarşafla oluşturduğu çadır,bir kaç parça lego ile yaptıklarına inanamazsınız...

Ancak çocuğumuz değil biz, bunların hiç birisi ile yetinmeyip ilginin fazlasını,sevginin fazlasını,oyuncağın değişiğini ve fazlasını,okulun en yoğun olanını,elbisenin en pahalı olanını 
vermeye kalkarız..



"Hayır" dediğimizde nedenini en az üç uzun cümle ile izah etmeye çalışırız oysaki çocuk somut dönemdedir duymak istediği ve en kolay anlayacağı şey "hayır çünkü bu zararlı" cümlesidir.

Ceza ve kurallar konusunu da abartırız çünkü sağladığımız sınırsız ve sonsuz maddi-manevi imkanlar önü alınamaz davranış bozukluklarına neden olmuştur.Sert cezalar kaçınılmaz hale gelmiştir...

Ne Yapacağız Şimdi.....

Derin bir nefes alın ve çocuğunuzu tanımakla işe başlayın..
Nasıl bir ritmi var?
Yani Türkçesi; Huyu Suyu Nedir?
Sakin mi,Hareketli mi,Meraklı mı,Kendi halinde mi?
Evde gözlemleyin,
Okulda gözlemleyin,
Öğretmenine ders başarısını sorduğunuz kadar ÇOCUĞUNUZUN OKULDA MUTLU OLUP OLMADIĞINI DA
sorun..
Arkadaşları ile oynarken gözleyin...

Kendi kafanızda geliştirdiğiniz kalıplara sokmaya çalışmayın onu..Çünkü kalıbın etrafından sarkan fazlalıklar yada içinde kalan boşluklar tüm aile bireylerini huzursuz ve mutsuz eder..

İşte tam da bu nedenden dolayı çocuklarımızı çok iyi tanımak ona uygun eğitim şekli geliştirmek için çok değerlidir.
Her birey kendi yapısına uygun etkinlikleri yapmaktan hoşlanır ve benlik bütünlüğünü ancak böyle yakalar...

Çocuğunuzun mizacı, ebeveynlerin mizacı ile aile yaşamınızı harmanlayıp doğru bir eğitim şekli seçmeniz hiç de zor değildir. 

Anne babalık içgüdüleriniz ve biraz sağduyu bunun için yeterli olacaktır..

Profosyonel desteğe ihtiyacınız olduğunda ise 3 çocuklu bir anne olan Psikolojik Danışmanınız yanınızda....

Benimle Kalın....

<a href='https://armut.com/hizmetveren/melek-ozyurt-ankara-cankaya-psikolojik-danisman-egitim-ve-yasam-kocu_281373'> Melek Özyurt Ankara Çankaya Psikolojik Danışman Eğitim ve Yaşam Koçu - Armut.com  </a>

4 Aralık 2016 Pazar





ÇOCUĞA SORUMLULUK VERMEK NE DEĞİLDİR.....
  • Her gün çocuğunuza diş fırçalamasını hatırlatmak değildir.
  • Her yemekten sonra el yıkamasını söylemek değildir.
  • Okuldan her geldiğinde "ödevine otur" demek değildir.
  • Montunu yere attığında her seferinde "sana kaç kere söyledim bu montun yeri burası mı" demek değildir.
  • Kavga dövüş odasını toplatmak değildir.

  • Yemeğin sadece mutfakta yenmesi gerektiği bilgisi değildir.
  • Banyo yapması gerektiğini hatırlatmak değildir.
  • Tırnak kesmesi gerektiğini hatırlatmak değildir.
  • Çocuğunuzun başında oturarak ödev yaptırmak hiç ama hiç değildir.



PEKİ ÇOCUĞA SORUMLULUK VERMEK NEDİR?

  • Çocuğunuza sorumluluk vermenin en kolay ve en sihirli yolu "Sorumluluk Sahibi Anne Baba" olarak rol model olmaktır.
  • Her gün işine düzenli gidip gelen bir baba çocuğun bilinçaltına kodlanır,her gün çocukları ve evi için sorumluluklarını yerine getiren bir anne bilinçaltına kodlanır.Ve zamanı gelince mutlaka çocuğunuzun kişilik oluşumunda yerini alır.
  • Elverir ki çocuğunuzla olan sevgi ve şefkat bağınız kopmamış olsun.Eğer yerdeki mont yüzünden,kirli eller yüzünden,yarım kalan ödevler yüzünden çocuğunuz anne baba sevgisini ve güvenini kaybetme tehdidi ile sürekli yüz yüze kalırsa bununla baş edebilmek için kulaklarını ve kalbini kapatır.Siz de onun bu tehditten korunmak için kendini korumaya alması durumunu "duyarsız,rahat,umursamaz" olarak nitelendirir ve aslında istenmeyen yeni bir davranış kalıbı yaratmış olursunuz.
  • Çocuğun en güzel öğrenme ve sorumluluk alma şekli "doğal yoldan yaptığı gözlemler" ile olanıdır.Kendi rutini içinde sakince sizin yaşamınızı gözleyen çocuk sizin değerlerinizi er yada geç alacaktır.Biz anne babalar bu konuda biraz aceleciyiz.Hemen büyüsünler ve yetişkin gibi sorumluluk alsınlar isteriz,bekleriz.Bu beklenti hem bizi yorar hem çocuğumuza karşı kredilerimizi tüketir.Yemek yesin diye harcadığımız kredi kalmayınca, çocuğumuz kötü arkadaş edindiğinde müdahale alanımızda daralır.


SORUMLULUK SAHİBİ EBEVEYN OLMAK

ANNE BABA ile ilgili görsel sonucu

  • Çocuğunuzu gerçekten iyi tanıyor olmak
  • Neyi yapıp neyi yapamayacağını bilmek
  • Onu koşulsuz tüm doğal mizacı ile kabul edip ona göre bir eğitim şekli belirlemek
  • Bunun için çok ama çok okumak ve uzman yardımı almak
  • Duygusal,fiziksel ve temel ihtiyaçlarını bilmek ve onları gidermeye çalışmak
  • Çocuğunuzun hayatında eğitim öğretim adına kimler varsa onlarla sağlam ve sağlıklı iletişim kurmak
  • Akademik anlamda başarı odaklı olmamak ve dersler konusunda sizin yardımınızı reddettiği zamanlarda ders çalışma işini başkalarına (bir yakın,öğrt. desteği vs.) devretmek
  •  Çocuğunuzla sadece sevgi ve şefkat anlarını paylaşabilmek
  • Eviniz ve ailenizle ilgili sorumlulukları yerine getiriyor olmak
  • Eşler olarak birbirinize karşı sorumluluklarınızı yerine getiriyor olmak 
  • Siz ne kadar "GERÇEK ANNE BABA" iseniz onlarda o kadar gerçek bireyler olacaklardır.
  • Dolayısıyla en rahat ve kolay olanı sadece ve sadece çocuğunuza doğru örnekler olabilmektir.


Benimle Kalın...

29 Kasım 2016 Salı

ANNE BABALARA DÜŞEN EN ÖNEMLİ GÖREV..

Meslek seçiminde hata yapılması ve mutsuz bir hayatın sebebi çocukların ilgi ve yeteneklerinin zamanında doğru tespit edilememesidir.7-17 yaş Kariyer Danışmanlığı bu nedenle çok önemlidir.
Meslek bireylere sadece para kazandırmaz.İyi bir meslek standardı, yüksek bir yaşam,kaliteli bir eş,kaliteli arkadaşlardan oluşan bir çevre,iyi bir şehir,güzel bir ev,güzel tatil imkanları ve daha pek çok artıyı beraberinde getirir...
Çocuklarınızın hayatına gerçek katkı sadece akademik yaşamı desteklemekle sunulamaz onların mutluluğu ancak ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini gerçekleştirebildikleri zaman sağlanabilir.. 
Çocuğunuzun mizacını,ilgi ve yeteneklerini doğru mesleklerle buluşturmak istiyorsanız Kariyer Danışmanınız yanınızda..

28 Kasım 2016 Pazartesi

FORMÜL VİP ÜMİTKÖY.... KARİYER EĞİTİMİ VERİLİYOR.


FORMÜL VİP ÜMİTKÖY ETÜD MERKEZİ'NDE 

KARİYER EĞİTİMİ VERİLİYOR.

       


Formül Ümitköy Vip Etüd Merkezi'nde velilerimizle paylaşım saatindeydik...

Erken yaşta Kariyer Eğitiminin amacı ve önemi ile ilgili bilgi ve samimiyet dolu paylaşmışlar hafta sonumuzu aydınlattı.
Tüm velilerimize katılımlarından dolayı teşekkür ederiz....






Yoğun Akademik Programımıza ek olarak Kariyer Eğitimi ile erken yaşta doğru hedeflere doğru adımlar atıyoruz...




25 Kasım 2016 Cuma

TEOG SONRASI ANNE BABALARIN YAPMASI GEREKEN 10 ŞEY....




TEOG SONRASI ANNE BABALARIN YAPMASI GEREKEN 10 ŞEY....


    1. Önce derin bir nefes alın, hayat kalitenizi etkileyen stres kaynaklarından biri daha bitmiş oldu.

    2.Çocuğunuzu göstermiş olduğu çabadan dolayı tebrik edin.

    3.Sonuç ne olursa olsun ona karşı olan sevginizin değişmeyeceği konusunda ona güven verin.




    4.Sınav iyi geçti ise ve çocuğunuz beklediği iyi sonucun geleceğini düşünüyorsa her şey güzel demektir.

    5.Böyle bir durumda çocuğunuzun şimdiye kadar sürdürdüğü çalışma yöntemini devam ettirmesine destek olun.

   6.Bir sonraki Teog için beklentilerinizi yükseltip ( Bu iyi geçti bir sonraki daha iyi geçer umarım...şeklinde...) çocuğunuzun erkenden yeni bir sınav kaygısı yaşamasına neden olmayın.

   7. Eğer sınav çocuğunuzun beklediğinden daha kötü geçmiş ise yapmanız gereken en önemli şey kaygılarımızı çocuğunuza çok fazla yansıtmadan akıllıca çözümler üretmektir..Çünkü kaygı bulaşıcıdır.

    8. Okul yada etüd merkezinde, destek aldığı öğretmenleri ile sınav soruları üzerinde tek tek durarak nerede hata yaptığını tespit etmesini sağlayın.Yapılan hata eğer dikkatsizlikten kaynaklı ise bol soru çözmeye devam etmesini öneririm.Ancak genel bir dikkat sorunu varsa diğer sınava kadar dikkat geliştirici etkinlikleri de günde birkaç kez yapması faydalı olacaktır.

    Yapılan hata konuyu iyi anlamamasından kaynaklı ise ;
  - Ders çalışma yöntemlerini gözden geçirmesi ve öğrenme stilleri anketi uygulanarak en iyi nasıl öğrendiğinin tespit edilip ona göre bir çalışma yönteminin belirlenmesi en doğrusu olacaktır.

  - Ayrıca sürekli dersine giren öğretmenler dışında farklı öğretmenlerden aynı konuyu dinlemesini sağlamanız çok etkili bir yöntemdir. Her öğretmenin konuyu anlatış ve ele alış şekli farklıdır. Öğrenci bir öğretmenden anlamadığı konuyu diğer bir öğretmenin yöntemi ile çabucak kapabilir.
Bu soruna kısıtlı kaynak yerine pek çok farklı kaynaktan ders çalışmakta çözüm getirecektir.

    9. Yani diğer sınava dek yapılması gereken en önemli şey hayat rutinlerini bozmadan öğrencinin eksiklerini nokta atışlarla tespit edip akıllıca çözümler üretmektir.Boş nasihatlerin çocuğunuza hiçbir katkısı olmayacaktır. Unutmayın bu yaş grubu çocukların hala yönlendirilmeye ihtiyacı vardır.

    10. Eğer çocuğunuzun genel bir motivasyonsuzluğu var ise mutlaka hedef belirleme ve kariyer eğitimi basamaklarını tamamlamakla ilgili bir eksiklik vardır.Bir uzman yardımıyla ki bu Psikolojik Danışman ya da Öğrenci Koçu olabilir, hedef belirleme, mesleki yönelim belirleme, mesleki olgunluğun derecesini belirleme gibi ölçümlerin yapılması ardından gerekli profosyonel desteğin verilmesi yerinde bir çözüm olacaktır....
Benimle Kalın.....